Mecusiler bahsine önyazı
Dehak meselesi benim icin cok ogretici oldu.
Mesele dil bilmemek degil ama kisinin icinde oldugu ekibe guvenmesidir. Kawa Efsanesi diye bize "Zalim Asur krali Dehak'i olduren Kurd Kawa" efsanesi pompalayanlarin elbette yazdiklari tarihi okuduklarini varsayacagiz. Aksi takdirde toplum olunmaz. Ekip olunmaz. Grup olunmaz. Millet de en nihayetinde bir orgutlenmedir. Siyasetcinin siyaset yaptigi, entellektuelinin bilgi urettigi, gazetecisinin haber ve haber arkasi pesinde kostugu bir orgutlenmedir. Filozofu vardir, burokrati vardir, asker vardir, vs. Tek kural herkesin kendi isini durustlukle yapmasi. Durustlukten kasit, isini ozenle, onem vererek ve 'sozune guvenilir' sekilde yapmaktir. Sozunu sakinmamayi, ortak hedefe beraber yurunuyorsa, yaslanilabilir olmayi icerir. Dehak bahsinde Kurd'un dusunce hirsizi yenik-politikaci kose yazarlarina ek tarihciyim diye bize kendini okutanlarin da guvenilmemeleri gerektigini ogrendim. Bu kotu bir ders ama icinde mutlaka fayda vardir.
Birincisi, mevcut neslin disiplinsiz yazdigini ogrendik. Disiplinden kastim bilimsellik. Bilimselligin olcutu sistemli bir sekilde dogru bildigini test etme uzerine kurulu olmasi. Herkes de bilimle ugrasmayacagina gore, yukarida tarif etmeye calistigim toplum/millet orgutlenmesi modeli uzere, isi bu olanlarin hakkaniyetle yaptiklarina guvenerek; bilimle ugrasmayanlarin bilimle ugrasanlarina guvenerek icra edilen bir alandan bahsediyoruz. Bunun implisit manalarindan biri bilginin kimseye ait olmadigidir. Bilgi birilerine ait olmadigi icindir ki objektif bir sekilde yanlisligini test edersiniz. Bilimde dogru, yanlisligi kanitlanana kadardir. Bilimsel bilgi yanlisligi henuz kanitlanmamis bilgidir. Hic alakam yokken boyle konulara girip bunlari yazmam kendi kardeslerime guvenemeyecegimi ogrenmis olmamdan. Dehak meselesi bu manada cok ogretici oldu. Bu hatayi duzeltirken ama kendi serhimi koymam onemlidir. Benim yazacagim herhangi bir sey sadece yanlisligi kanitlanana kadar dogrudur. Kanitlandigi anda artik baska bir dogrumuz olur. Dehak meselesi boyle. Kurdlerden devlet calmis o zamanin Medlerine vasal olan yedi Fars asiretin torunlarindan Firdevsi'nin atalarinin hirsizligina gerekce icin Medlerin kurucu krali Dehak'i Zohak diye seytanlastirmasindan baska birsey degil hikaye. Sorunlu olan, Firdevsi'nin "O da bir Farsti ama seytana (Ahriman'a) uydu" dedigi Zohak'i (Farslar 'd' diyemez; dillerinde o ses yoktur; Zohak dedigini Kurdce Dohak diye okuyun siz) bizimkilerin ne ara ve hangi akla hizmet bir "Zalim Asur Krali"na donusturdugudur.
Birkac sorun var ve hemen hepsi cahillikle alakali. Bir, o tarihte Asurlarin Kurdlerin direk atalari olan Medlere herhangi bir zulumlerinin olmayisi. Iki, Saldirgan olanin Medler olmasi. Yani Asurlar saldirmis da Medler direnmisler diye bir hikaye yok. Medlerin Asur fethine cikmasidir tarih. Medler zalim degillerdi, bunu biliyoruz (tarihte kayitli ve ara ara paylasacagim) ama mazlum asla degillerdi. Isgalci olan nasil mazlum olsun? Uc, Kurdlerden hazzetmeyen' Kurdler "Dagda yerlesik Fars" diye tanimlayan Firdevsi'nin Farslarin kurulus mitolojisinde, ellerinden devletlerini caldiklari Medleri karalamak icin caba gostermekten sakinmayacagini goremeyis. Kurdler neden kordur? Kurd'un entellektuellerinin gozleri neden Kurdi bakmaz? Kurdi bakis olsa bunu gormek zor olur muydu?
Peki bay Husedin'in Dehak'in Zohak ve Deioces'in ayni kisi olduguna dair kaniti ne?
Oncesinde bir kac on bilgi.
Firdevsi onuncu yuzyilda yaziyor. O tarih Arap Islam emperyalizminin Fars iclerine sizmaya basladigi tarihtir. Henuz Farslarin Islam dunyasina birebir entegre olmadiklari bir tarih. O tarihin bir ozelligi Yunan metinlerinin henuz Arapca'ya cevrilmemis olmasi veya yeni yeni cevriliyor olmasi. Her kosulda, Firdevsi'nin Arapca hakimiyetinin tam olamayacagini; henuz Herodotus okumadigini ongorebiliyoruz. Ya kendi atalarindan kendi tarihlerine dair kisitli bilgi devralmis (arastirilmasi gerekir, Firdevsi'nin caginda Farslarin kendi tarihleri hakkinda ne bilgiye sahip olduklari) ya da Firdevsi'nin Medler ve Farslar uzerine Herodotus'tan sadece kulaktan dolma bilgiye sahip oldugu. Neden ana kaynaga sahip degildir de kisitli bilgiye sahip olmalidir diyorum? Sundan. Henuz kitabin olmadigi, bilginin el yazmalariyla paylasildigi; bilginin nadir, degerli ve pahali oldugu bir zamandan bahsettigimiz icin. Firdevsi'nin elinde kaynak olsa Shnamesi'nde aslina uygun aktarirdi. Oyle yapmamis. Hikaye Herodotus'un aktardigina detaylarda benzemiyor ama hikayesinin manasi cok benziyor. Tabii izaha muhtac bir mana bu.
Dolayisiyla Firdevsi'nin Zohak dedigi Dohak'tir diye diyebiliyoruz. Bizimkilerin Dehak dediginin bu Dohak oldugunu ongormek zor degil. Kawa Firdevsi'nin Feridun'u tarih sahnesine cikardigi Sahnamesi'nde onemli bir figur ama o kadar. Firdevsi'de asil kahraman Fars Feridun. Kawa'ninda bir Kurdlugu yok.
Feridun kral soyundan geliyor Sahname'de, tipki ayni soydan gelen ama Ahriman'in yoldan cikardigi Zohak/Dohak/Dehak gibi. Firdevsi Feridun'u direk kral soyundan gosteriyor. Feridun'un Herodotus'un Darius diye kaydettigi oldugu hemen hemen belli.
Diger yandan Firdevsi'nin derdinin tarih yazmak olmadigi da belli. Yani akilci bir tartisma olmaz Firdevsi'den tarih ogrenmeye calismak. Herodotus'tan da tam olarak olmaz ama Firdevsi'den hic olmaz. Firdevsi'nin eserini "Arapca kullanmadan yazdim" mealinde sozlerle ovup tarif ettigini de biliyoruz. Sahname'de Araplara karsi Fars kulturunu, Fars karakterini, Fars mitolojisini one cikariyor. Sifirdan yazmadigina gore, o donemde Fars elitlerinin en azindan bazilarinda varolan Fars olusa dair sentimenti (duygulari) arka plan olarak eserinde tutacagindan; eserinde bunu isleyeceginden herhalde suphe etmememiz gerekiyor. Adam kendisi oyle yazmis, cagdaslari oyle anlamis, tarih de bu sekilde kabul etmis Firdevsi ve Sahnamesini. Bizim not edecegimiz, Firdevsi'nin bir reaktif sentimentle yazdigi ama uzerine yazdigi cagin tarihini yazmis olan Herodotus'tan ya haberdar olmadigi, veya kulaktan dolma, cok zayif haberdar oldugu. Aksi takdirde Turkce mesela 'Deyok' diye okuyabilecegimiz Herodotus'un Deioces'inden haberdar olur, onu Feridun'un elinden iktidari aldigi kisi olarak resmetmezdi. Dehak Medlerin kurucu kralidir ama Farslarin iktidari elinden aldigi son Med/Kurd krali degildir. Farslar da zaten Med degillerdi. Medlere vasal, ikinci derece asiretlerdendiler.
Peki Sahname'de Feridun'un yendigi Zohak neden bizimkilerin Asur krali diye lanetledikleri Medlerin kurucu krali Dehak olsun?
Hikaye Herodotus'un anlatimiyla iliskilendirilince berraklasiyor. Herodotus anlatirken Farslarin Harpagus (Harpag diye okuyalim) bir generali ayartarak son kralimiz Astyages'in (Astyag diye okuyun) elinden aldiklarini yaziyor. Tabii Medlerin kendilerine ait bir devleti bu kadar kolay devretmediklerini biliyoruz. Buna ve Medlerin devlet hirsizi Farslara karsi direnislerine ileride mutlaka deginecegim ama bu noktada sunu anlamak cok onemli. Hikayeye nasil bakarsaniz bakin, Farslarin kendilerine ait olmayan bir devlete el koymalari durumu oldugunu goruyorsunuz. Ustelik de kendilerine iyi muamele etmis bir devlete.
Soru: Sucluyu en iyi kim bilir?
Cevap: Elbette suclunun kendisi.
Peki hirsiz geri iade edemeyecegi bir seyi calmissa kendini nasil hakli cikarir? Mesela bir hanedan calmissa ve ustelik ta ote diyarlara kadar herkes de biliyorsa o hanedanin aslinda hirsiza ait olmadigini? Elbette geriye donup iktidari elinden aldigini kotuleyip, cok kotuleyip, kendini hakli cikarmaya calisarak.
Yani bunu boyle gormek icin filozof olmaya gerek yok ki!
Farslar kac takla atarlarsa atsinlar o tarihi her anlattiklarinda Medlere karsi kendilerini hakli cikarmak isteyeceklerdir. Caresiz bir esarettir o durumda olan hirsizin ruh hali. Ve boyle sucluluk duygulari zamanla siddetini yitirmek bir tarafa, gittikce arttirir. Nesiller boyu mitolojiye donusur, vs. Hicbirseyden degilse Kurdler, her Kurd, kendi aile hikayelerinden bilir bu durumu. Benim tecrubemde her Kurd sulalesinin kendi mitolojisi vardir ve bu mitolojiler ya ettigi haksizligi gizlemek maksadiyla tekrarlanir ya da ugradigi haksizligi dile getirmek icin. Her durumda da ailenin karakterini belirlemede bu aile hikayelerinin belirleyici etksii vardir. Farslarda olan budur. Yani Firdevsi neyi tam olarak ne kadar biliyordu az tahmin edebiliyoruz. Bilgisi azdi. Ya o donem tum Farslarda azdi, atalarindan o kadar devralmislardi ya da henuz ogreniyorlardi ama Herodotus'tan kendilerine, Firdevsi'nin kendisine mesela, tam metinler sirayet etmemisti.
Ama yine de iste, gormemek mumkun degil, Firdevsi'nin kulaktan dolma bilgiyle Medlerin kurucu krali diye bilinen Dehak'i kotuleyip, ismi kendisine Feridun olarak ulasmis Herodotus'un Cyrus diye kaydettigini hakli cikarmaya calismasi tam bir hirsiz refleksidir.
Bunu o zamanlara ait Farslarin tarihe not dustugu kaya resimlerinde de goruyoruz. Nasil?
Ozellikle de Batililardan klasik tarih okudugunuzda Medlerle Farslarin siklikla birbirlerine karistirildiklarini farkedersiniz. Bunda bir suphe var. Farslarin aslinda ne zaman Medlerden iktidari aldiklarina dair bir suphe...
1. Tarih Farslarin Medlerden iktidar caldigini yaziyor.
2. Tevrat'ta bile Asimeniklerin (yani ilk Fars devletinin) yasalarinin Med yasalari oldugu yazili.
3. Medlerin Fars yonetimine defalarca isyan ettikleri kayitli.
4. Medlerin ulkelerinde devletlerini tekrar ele gecirmek istedikleri kayitli.
Hikayeyi oldugu gibi kabul edecek olsak ve yorumlasak Farslara karsi son Med isyani derdik. Hikaye Darius'un hikayesi. Farslar bu son Med isyaninin bastirilmasini o kadar onemsemis olmalilar ki o doneme ait en onemli belgelerden biri olan Behistun kaya yazitina eslik eden resimde Darius'un Med Gaumata'nin basini ayaklarinin altinda ezdigi resmedilir. Ben mesela buna supheyle bakiyorum. Hikayeye ileride deginirim ama kisaca soyle oluyor.
O zamanin Fars krali Cambyses (Kambis diye okuyun) Misir seferindeyken kardesi veliaht prens Smerdis'i baskentte birakiyor. Donerken kendisine "Kardesin oldu, yerine bir gaspci oturmus" diyorlar. Hikaye cok ilginc gelisiyor bundan sonra:
• Cambyses kendisi 'kazayla' oluyor.
• Smerdis'i oldurdugu iddia edilen Gaumata isimli Magu Fars asiret liderleri tarafindan gaspci oldugu iddiasiyla olduruluyor
• Darius iktidari gaspci diye andiklari, Smerdis degil de Gautama oldugunu iddia ettikleri kisiyi oldurdukten sonra kendini kral ilan ediyor.
Hikayenin tutmadigi belli. Siracinin sahidi bozaci sarlatanligi.
1. Gaumata diye oldurulenin Smerdis'in kendisi olmadigina dair Darius'un orgutledigi Fars asiret liderlerinden baska sahit, kanit yok.
2. Cambyses'in tam da "Smerdis'in yerine gecen hain kimmis bakayim?" diye celallendigi sirada 'kazayla' olmesi inanilmayacak derecede sacma bir uydurma. Cambyses'in hic oyle bir sey demeden, direk olduruldugunu ve sonra bu sekilde bir uydurmayla iktidarin asil gaspcisina, Fars Darius'a yol acildigini gormemek mumkun degil.
3. Darius asagi derecede bir asiretin liderinin oglu. Butun bir iktidar gaspi icin Smerdis ve Cambyses'i eszamanli ve boyle entrikali bir sekilde yok etmese iktidara gelmesine imkan olmayacak biri.
Soru sudur: Neden butun bu entrika icinde kendini hakli cikarmak ve halk destegi almak icin kendine rakip olarak Magulari secmis, tarihin en onemli Fars kaya kabartmasina, Behistun yazitina resim olarak kendini ve ayaklarinin altina aldigi Magu'yu resmetmistir?
Dedigim gibi. Farslarin iktidar hirsizligi yaptigi ve Medlerin bunu kabul etmeyip itiraz ettikleri, isyan ettikleri kayitli. Ileride bunlara da deginecegim. Bizim not etmemiz gereken, tum su yazdiklarim olurken Farslarin halen kendilerine "Med degiliz, Farsiz" demedikleri, cesurca ortaya cikmadiklari. Bunun sebebi de tum cevre imparatorluklar, kralliklar ve topluluklar arasinda o devletin halen de Med Devleti olarak tanindigi, Farslarin o devletin bir vasali olduklari bilgisinin herkesce bilindigi; yani devletin Farslara ait olmadiginin bilindigi bilgisi. Yani herkes biliyor ki Fars Devleti diye birsey yok. Med Devleti var. Ta Darius'a kadar ve Darius'tan daha sonrasina kadar durum bu. Yani baskasinin arabasinin direksiyonunda olmak gibi bir durum bu.
Peki bu kadar hikayenin Mecusilerle alakasi ne?
Su. Darius Smerdis degil de Gaumata oldugunu iddia ettigi Maguyu oldurdugunu ilan ediyor. Iktidara cikisini bu olayla izah ediyor. Cok belli ki Firdevsi detaylarina hakim olmadigi bu hikayeyi kulaktan dolma bilgilerle yeniden anlatiyor. Medlerin diger imparatorlarindan haberi yok ama kurucu kral, devletin temelini atan Deyok, yani Dehak'tan haberdar. Onun ismini Zohak olarak biliyor. Muhtemel ki Farslar birbirlerine hikayeyi anlatirken Darius'u Dehak uzeri Medleri seytanlastirarak hakli cikarmislar. Firdevsi'nin Kurdler sevmedigi de Sahname'de bir bilgi zaten. "Dagda yerlesik Fars" diyor. Kurdlerin Fars olmadigini bilmek icin akla gerek yoktur ama Kurd'e Kurd'den baska birsey diyebilmek icin biraz seytan akli gerekir. Bunun modern versiyonu Turk irkciligidir mesela.
Darius'a donelim ve Mecusilerle ne alakasi var diye bakalim.
Gaumata'yi oldurdugu gunu kendi hukmettigi ulkesinde her yil Magularin nerede gorulurlerse serbestce katledilebilecekleri gun olarak bayram ilan ediyor.
Simdi bana izah edin. Zerdusti Farslarin Darius'un yillik katliamlarini ulusal bayram ilan ettikleri Mecusilerle iliskisi sizce ne olabilir? Mecusilerin "Zerdusti din adamlari" olmasina imkani var midir?
Dahasi, Kurdlerin Zerdust olmasina imkan var midir?
Ileriki yazilarda Mecusilere devam edecegiz. Tartisacagim bizim kendine "seyda, seyyid" diyenlerimizin direk Mecusilerin torunlari olduklari. Dahasi, bu "seyyidlik" iddiasinin Kurdlerin Medlerin torunlari olduguna bir kanit oldugu.
Mecusiler bahsinde bir sonraki asama da Alevi, Kakai ve bunlara gore daha az bildigim Yezidiligin Mecusi inancinin devami inanclar oldugu. Ve buyuk final, hepsinin daha gerisinde bugunku Hinduizmi onceleyen Aryen inancina uzandiklari, Alevilige tek benzeyen inancin Hinduizm olmasinin tesaduften ote gayet mantikli oldugu...
Okurlara soyle bir sansasyonel bilgiyle ileriki yazilara dair bir not duseyim.
Biz bugun Horasan deyince, Iran'in kuzeybatisinda, Turkmenistan sinirinda bir bolge anliyoruz. Alevilerin "Horasan Erenleri" diye andiklarinin yasadiklari tarihte Horasan diye anlasilan bolge ise bugunku Horasan'la alakasiz bir bolgeydi. Bugunku Iran'in dogusunu, Afganistan'in onemli bir bolumunu, Pakistan'i ve Hindistan'in kuzeyini icerirdi. Az biraz ansiklopedi arastirmasi yapmak bunu anlamak icin yeterli. Adamlar acikca Hindistan'a gidip feyz alip donuyorlarmis. Hindistan'a gittiklerine kanit mi? En el Hak dedigi icin oldurulen Hallac-i Mansur. Hindistan'dan dondukten sonra, Hindu mistisizminde saglam bir yeri olan "En el Hak" demesi tesaduf mudur?
Hicbir sey tesaduf degil. Mesele tum Kurdleri koklerine baglamak, Sunni ve Ezidi Seyh, Alevi Dede ve Kakai Pir de ayni Aryen orgutlenme modelini gormektir.
M. Husedin
Yorumlar
Konuyla ilgisi yok ancak yazinin tazeligi sebebiyle daha cok kitleye ulasacagini dusundugumden buraya yaziyorum.Irak ta baslayan olaylarla parelel olarak bolgede rojava ya neden cok yiginak yapildigi birbiriyle baglantili.soyl e ki;elbukemal sinir kapisinin tekrar acilmasi(5 yil aradan sonra) ve iran yayilmaciligini n ve lojistigini hayati derecede etkileyecek bu hamle ile bundan hosnut olmayanlarin etkisi sonucu patlak ver(diril)misti r.bu guzergahi iran a birakmamak,etki n alanini kisitlamak ve kurtlerin kontrolune verilmesi abd agirliginin ortaya cikmasi hesaplaniyor.so rdugunuz soru uzerine bunca yiginagin ana sebebi,bolgedek i iran yayilmaciligidi r.olasi bir catisma icin buraya dikkatlerinizi cekerim.
Tesekkurler.
nihayetinde şunu bilmek lazım artık. şeytanlaştırıla n Dehak, özünde son Med kralı Azi Dehak (Astiyages) dır. Feridun, Kiyros dur, Kawa, Azi Dehak'a ihanet eden Harpagos'un kendisidir. bu da demek oluyorki yıllardan beridir kendi devletimizin yıkılışını bayram olarak kutluyoruz. halbuki Farsların iktidarı ele geçirişleri ile Newrozun bir alakası yoktur.
ne yazık kî Kürdler, kendi gerçek tarihlerini tam olarak bilmiyorlar.
belirtikleriniz doğrudur. Farslar hem Kürdlerin kahramanını, Kürdlere şeytanlaştırdıl ar, hem Aryen'liğe sahip çıktılar, hem de Medlerin (Kürdlerin) devlet geleneğine, dillerine, kültürlerine sahip çıktılar. yetmemiş gibi bir de çaldıkları Med uygarlığın günü'nü, Newroz ile bütünleştirirle r. yani Newrozu da çalarlar. halbuki Newroz bırakın Farsları, Medlerden çok çok önceleri de varolan ve Aryani Kürdlerin bahar vesilesi ile kutladıkları bir bayramdır.
kaldı ki orijinal Fars (Parsiyan) dilinde eril ve dişil yoktur. Kürd aydınları, akademisyenleri neden bu durumu dikkate almıyorlar... anlamıyorum. Farslar bir kere Aryan değiller. takriben günümüzden dört bin yıl önce batı Hindistan taraflarından batıya doğu göç edip gelen kabilelerdir.
RSS beslemesi, bu iletideki yorumlar için