Rusya: Çavuşoğlu'nun Suriye'de sözümüzü tutmadığımız sözlerine şaşırdık
Rusya Savunma Bakanlığı Sözcüsü İgor Konaşenkov, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Rusya'nın Suriye'deki sözlerini tutmadığı açıklamalarını şaşkınlıkla karşıladıklarını ifade etti.
Konaşenkov, "Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Rusya'nın sözlerini tutmadığı ve Suriye'nin kuzeyinde yeni bir askeri operasyona başlayabilecekleri tehdidini şaşkınlıkla karşıladık. Askeri eylemlerin başlaması yönünde çağrı içeren bu açıklamalar yalnızca Suriye'nin kuzeyindeki durumun gerginleşmesine yol açar. Rusya ve Türkiye liderlerinin imzaladığı ortak mutabakatta öngörülen istikrara değil" ifadelerini kullandı.
'Kürtlerin çıkarılmasına yönelik tüm sorumluluklarımızı yerine getirdik'
Rusya'nın Türkiye sınırından Kürt grupların çıkarılmasına ilişkin tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini vurgulayan Konaşenkov, "Rusya'nın Türkiye ile olan 22 Ekim tarihli Soçi mutabakatının hükümlerini tam anlamıyla yerine getirdiğini ve getirmeye devam ettiğini hatırlatmak isteriz" dedi.
Konaşenkov, "Çatışan tarafların birbirlerinden uzaklaştırılması konusu süresinden önce tamamlandı. Türk Silahlı Kuvvetleri ile Suriye sınırında ortak devriye görevi yürütülüyor" ifadelerine de yer verdi.
Konaşenkov'a göre, Suriye'nin sınır bölgelerinde durumun normalleştirilmesi için ek Rus askeri polis güçleri gönderiliyor, sivillere yardım için saha hastaneleri kuruluyor. Rusya'nın Suriye'deki tarafları uzlaşma merkezi tarafından Fırat'ın doğusunda sivillere insani yardım gönderiliyor, çatışmalar sırasında zarar gören altyapıların tamiri için adımlar atılıyor. Rusya'nın attığı adımlar neticesinde söz konusu bölgedeki durum önemli ölçüde gelişti.
KALIN: ABD VE RUSYA'NIN MUTABAKAT ŞARTLARINI YERINE GETIRMESINI BEKLIYORUZ
Kabine toplantısı ardından açıklama yapan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, ABD ve Rusya ile varılan mutabakata ilişkin, "ABD ve Rusya Federasyonu'na mutabakat şartlarının yerine getirmesini bekliyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, kabine toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.
Kuzey ve Doğu Suriye için ABD ve Rusya ile varılan mutabakata ilişkin konuşan Kalın, "Avrupalı mevkidaşlarımızın önerisi bu zirvenin bir defalığına mahsus olmak değil düzenli olarak yapılması önerileri var. Prensipte böyle bir platformun etkin şekilde kullanılmasının iyi olacağı kanaatindeyiz. Suriye Milli Ordusu unsurlarının bölgede güvenlik ve istikrar çalışmalarının devam ettiğini belirtmek istiyorum. Sahada tahrik ve tacizlerin olduğunu hep birlikte görüyoruz. 17 Ekim-22 Ekim anlaşmalarının muhatabı olan ABD ve Rusya Federasyonu'na mutabakat şartlarının yerine getirmesini bekliyoruz" dedi.
'TOPLU İNTİHAR DEĞİL TOPLU CİNAYET'
Kalın, son bir haftada siyanürden kaynaklanan 11 ölüme ilişkin de "Siyanür kullanarak meydana gelen ölüm hadiseleriyle alakalı da, altını çizmek istiyorum, bu bir toplu intihar değil, toplu cinayettir. Bunu yapan kişi son tahlilde bir cinayet işlemiştir. Ortada kayıp, cinayet, intihar var. Ortada acı bir olay var. Bunu sıradanlaştıracak yayınlardan kaçınılması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
'İZNİ KİM VERDİYSE ADLİ SORUŞTURMADAN SONRA ÇIKACAK'
12 bin yıllık Dipsiz Göl'de define aramak için kazı başlatılması ve doğal alanın tahrip edilmesine ilişkin gelen soruyu da yanıtlayan Kalın, "Bu konuda çok hızlı şekilde adım attığımızı söyleyebilirim. İzni kimler verdi, adli soruşturmadan sonra ortaya çıkacak. Bu alanda bir toplumsal bilincin de yerleşmesi, yayılması gerektiğini ifade etmek isterim" diye belirtti.
Kalın devamla şöyle konuştu: "Cumhurbaşkanımızın 13 Kasım'da gerçekleştirdiği ziyaretin bizim açımızdan başarılı geçtiğini ifade etmek isteriz. Sayın Cumhurbaşkanımız tabloyu net bir şekilde ortaya koymuştur. Sayın Trump'la ikili konular etraflı bir şekilde ele alınmıştır. S-400'den F-35'e kadar açık ve samimi biçimde ele alınmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımızın 5 senatörle yaptığı görüşmede Türkiye'de beklentileri, güvenlik kaygıları açık bir şekilde ifade edilmiştir. Dolayısıyla toplantı öncesi 'radikal kopuş olacak' beklentilerin boşa çıktığını söyleyebiliriz. Egemenlik hakları çerçevesinde ABD ile ilişkilerimizde eşit anlayışta temel prensibi oluşturmaktadır.
'CUMHURBAŞKANI ARALIK AYINDA LONDRA'YA GİDECEK'
Türkiye Cumhuriyeti'nin kendi imkan ve kabiliyetleriyle geliştirdiği bu harekat, terör devletine çok ciddi bir darbe vurulduğunu mutlaka tarih yazacaktır. Harekatın başarısını ve sonrasında elde ettiklerimizi gölgeleyecek spekülasyondan uzak durulması gerekiyor. Uluslararası arenada bu çerçevede 3-4 Aralık'ta Londra'da NATO zirvesi gerçekleştirilecek. Sayın Cumhurbaşkanımız bu zirvede birtakım tespit, değerlendirme ve suçlamaların olduğu ortamda ciddi bir hazırlık yaparak gidecektir. NATO'nun 21. yüzyıldaki konumu, pozisyonu, öncelikleri bakımından bir zihni berraklığın olması gerekiyor. Bu zirvenin NATO'nin geleceğine ilişkin daha berrak, aydınlık bir tablonun çıkmasına vesile olmasını ümit ediyoruz."
Yorumlar
1945 te ABD Iran uzeri Kurdlere yardiminda bulumustu.
Turkiyenin istegiile Iran ve Iraq ayne masada oturturuldu ve Kurd ihabeti Kisienger tarafindan onaylandi.
Arkasinda 1967de Israele toptan saldiri baslatildi.
1945 ve 1967 deki kurdlere ve Israelere olan ihanetler sadece tuklere, ruslara ve seriat isteyen irana yaradi.
2017 dede kurdistana buyuk silah yardimi edildi. Turklerin istegiile Guney Kurdustan tipki 1967 deki israil gibi kusatildi.
2019 days Rojava tipki 1945 teki Kurdistan gibi kusatildi.
2019 Israel politik olarak ve Netanyahu siyasi olarak tipki 2017deki Guney Kurdistan ve Barzani gibi kusatildi.
Kurdler ve Israellerin birbirilerinden baska dostlari yok.
su an ayni hitler fasizmi gibi saldirgan
sorumlu silah verenler
RSS beslemesi, bu iletideki yorumlar için