Kürtler bu devletin bir Gizli Anayasa’sı olduğunu unutmamalı-Memo Şahin
Türkiye’nin bir Anayasası var, birkaç yıl önce Erdoğan tarafından rafa kaldırılsa da. Gerçi kaldırılmış olmasaydı da temel sorunlar aleni ve resmi anayasaya göre zaten ele alınıp çözüm üretilmiyordu. TC’nin bir de Gizli Anayasası var, adına Kırmızı Kitap veya Milli Güvenlik Siyaset Belgesi denen.
TC kuruluşundan günümüze kadar bu ilan edilmemiş, gizli saklı tutulan anayasanın belirlediği çerçeve dahilinde yönetiliyor. 1980’li, ‘90’lı yıllarda sıkça gündeme gelen bu Gizli Anayasa AKP iktidarı döneminde daha da gizlendi. Ne basında, ne kamuda, ne de muhalif kesimde söz edilir, gündeme getirilir oldu.
Bu Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nde, namı diğer Gizli Anayasa’da 2000’li yılların başına kadar Bölücülük, yani Kürtler, Komunizm ve İrtica tehditler sıralamasının en tepesinde yer alıyor ve bunlarla mücadele devletin olmazsa olmaz başlıklarını oluşturuyordu. Sovyetlerin çökmesi, sosyalist sistemin dağılmasından sonra komunizm tehlike olmaktan çıktı ve Kırmızı Kitap’ta yer verilmez oldu.
İslamcı ve Müslüman Kardeş bir parti Türkiye’de işbaşına geldikten sonra ise ‘irtica’ tehdit başlıkları arasından eriyip gitti. Kala kala Bölücülük, yani Kürt sorunu kaldı.
Öncelerine değinmeyelim. 1970’lerden buyana Türkiye’de atılan her adımda, masaya konan her gündemin başında Kürtler ve Kürt sorunu yer aldı. Darbeler, kirli tezgahlar en başta bu nedenle devreye kondu.
Devlet kesin hüküm vermişti. Kürtler parlamentoya öz iradaleriyle yansımayacak, Kürt kentleri Kürtlüklerinin bilincine varmış insanlar tarafından yönetilmeyecek. Bunun engellenmesi için de işbirlikçi kimi Kürt parlamentoysa parlemento, yerel yönetimse belediyelerin başına getirilip soranlara da ‘Kürtler birinci sınıf vatandaşlarımızdır, bakan ve Cumhurbaşkanı dahi olabiliyorlar’ deniyordu.
Bu temel hedef doğrultusunda birkaç yılda bir Kürt nüfusunun seyri masaya yatırılır, sayı artıyorsa şayet, nüfus planlamaları, kısırlaştırma programları gibi tedbirler devreye konur, bir çaresine bakılması için tedbirler alınırdı. Temel kaygı ise hep Kürtler anasını görmesindi. Bunu, sürgünler ve toplama kamplarından sonra darbeci Evren, anayasaya Kürtçeyi yasaklatarak, seçim barajları koyarak pratiğe yansıttı.
Sonra devran değişti ve Kürtler legal partiler kurmaya, konan barajlar taşmaya başladı. Böyle olunca devreye Anayasa Mahkemeleriyle Yargıtaylar girdi ve Kürt partileri kapatılmaya başlandı. Kapatılan her partiye karşı Kürtler birden fazla parti kurarak yanıt vermeye başladı.
Sonra devlet, Kürt partileri Parlamento’da grup kurmaya ve Kürdistan’da yüzün üzerinde belediye kazanmaya başlayınca, durum değerlendirmesine gitme ihtiyacı duydu. Gezi direnişi ve Kobani’ye sahip çıkma eylemlerinden sonra Derin Devlet, devletin taraflarını bir masa başında topladı ve bir uzlaşmaya varıldı. Sonuçta Kürtlerin etkisinin kırılması için kayıkçı döğüşüne de son verilerek bir uyum sağlandı.
Devletin Milli Güvenlik Siyaset Belgesi, Milli Güvenlik Kurulu’nun Kırmızı Kitapçığı 2015‘te yenilendi, güncelleştirildi ve CHP ile Kemalistlerin de desteğiyle Kürtler yeniden baş tehdit sıralamasının tepesine konarak birlikte kimi adımlar atılmaya başlandı.
Sadece parlamentoda bulunma ve 100’ün üzerinde belediyeye hakim olma ile yetinmeyen Kürtler, 2014’de Selahattin Demirtaş’ı Erdoğan’ın karşısına Cumhurbaşkanı adayı olarak çıkarınca işler çığırından çıktı. ‚Şımarık‘ Kürtlere ders vermek için ortak plan devreye kondu ve bu madde madde uygulanmaya başladı.
7 Haziran 2015 seçimlerinde Kürtlerin 80 milletvekili çıkararak parlamentoya üçüncü parti olarak yansımaları ve AKP’nin salt çoğunluğunu sandığa gömmeleri harekete geçmek için son viraj oldu. 1 Kasım 2015 seçimleri, HDP’yi ne olursa olsun baraj altında bırakmak için AKP ve CHP arasında varılan mutabakat sonucu devreye kondu. Amed, Suruç ve Ankara’da bombalar patlamaya başladı ve HDP’ye yönelik pograma yeşil ışık yakıldı.
Sokağa taşınan teröre rağmen bu da çözüm olmayınca bu kez başka yola başvuruldu. Kılıçdaroğlu’nun ‚Anayasaya aykırı olsa da dokunulmazlıkların kaldırılmasından yanayım‘ açıklamasıyla 20 Mayıs 2016’da Kürt parti başkanları, milletvekilleri ve belediye başkanlarının tutuklanmasının yolu açıldı.
Parti yasaklamayı şimdilik devre dışı bırakan TC, binlerce, onbinlerce legal Kürt kadrosunu içeri atarak Kürt parti ve oluşumlarını felç yoluna gitti.
16 Nisan 2017 tarihinde yapılan Anayasa Referandumu sonuçlarının manüpüle edilmesi, 24 Haziran 2018 seçim sonuçlarının Erdoğan‘ın hanesine artı olarak kayda geçirilmesi Derin Devlet’in istemi doğrultusunda CHP, Kılıçdaroğlu ve Muharrem İnce sayesinde oldu.
Tüm bunlar ve Erdoğan‘ı diktatörlükle suçlayan Kılıçdaroğlu ve CHP’nin Kürt hareketinden uzak durması, İslamcı ve faşist partilerle aynı kulvarda bulunması, ittifak yapması işte bu Kırmızı Kitapçık’la ilgili.
Bu saatten sonra kimse kendini aldatmasın. CHP’nin başına bir operasyonla geçen Kılıçdaroğlu ile Müslüman Kardeş Erdoğan, Kürt sorununda ve legal Kürt oluşumlarına yönelimde hemfikirler. Suriye ve Irak’a yönelik operasyonlara CHP’nin yeşil ışık yakması, Avrupa ve Amerika’dan Türkiye’ye yönelik her eleştiriye Erdoğan’dan önce CHP’nin yanıt vermesi devletin bu konudaki uzlaşısıyla bağlantılı, başka bir şeyle değil.
Sonuç mu?
Osmanlı‘da oyun bitmez. Dünün devlet başkanı Turgut Özal, dünün Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis, dünün bakanı Adnan Kahveci, başbakanı Bülent Ecevit ve dünün en itibarlı ve devlete en yararlı ‚Hoca Efendi‘ Fethullah Gülen nasıl berteraf edildiyse, TC’nin bekası için gün geldiğinde Erdoğan da, Kılıçdaroğlu da bertaraf edilir!
(Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir., 3.2.2019)
Yorumlar
Bugùn Kurd milletinin kazanimlarini tehdit eden gùcler,Ruslar,A livi devletler ve kominist zorba orgùtlerdir.
Kurd milli hareketine ve bagimsizligina kar§i olan gùcler bunlardir.
Toyekun sava§ diyenler Kurd milletinin Alivi somùrgeci devletlere kar§i kazanimlarina sava§ istiyen milli xain orgùtlerdir.
Kurd deyillerdir.
Kurd kimligi yerine kendini vatansiz bir solculuk ve ùmmedi bir Alivi yobazlikla ilà Kurdistan bagimsizlik referandumuna kar§i olan xainlerdir.
Alivi somùrgeci devletlere millis olanlardir.
ozgùr Kurdistani sava§ alanina cevirmek istiyen ne Kurd u ne Kurdistani olan cahslardir.
Hasan Sabah gibi terorist suikastci Alivi Fatimi devletinin tetikcileri Sultan Selhattinin evladlarini yoldan çikarmak istiyen xainler ve suikastcilardir.
Meddeni dùnya biz Kurdlerledir.
Ozgùr halkalarin kalbi ve vicdani bizledir.
Biz Kurdler kazanacagiz.
BIJIT KURD.
Kuzey Kurdistanda legal mùcadelenin §artlari vardir.
Legam mùcadelenin kazanimlarini kan ve gozya§i ilà heba eden maceperest silahli orgùtlerdir.
Meddeni dùnyanin ve emperyal gùclerin yoneldigi Alivi somùrgeci irkci devletlerdir.
Bu biz Kurdler için firsat ve demokrasi cehpesinin kazanimlarida Irak ve Suriyede olmu§tur.
Saldirgan sunni islam yenildi.
Sirada pravaktor Alivi devletlerdir.
Kurd kazanimlarinin ba§ur ve Rojeva Kurdistanda bu irkci Alivi devletlerdir.
parcadan bùtùne bùyùk Kurdistan bu somùrgecilerin tasfiyesi yada hizaya gelmesi ilà olur.
Kurdin kazanim ve zaferinden olùm korkusuna kapilan Iran somùrgeci Alivi devletidir.
Kurdistanda topyekun sava§ diyenler"Kurde kadin,koca,devl et lazim deyil" diyen Alivi Irana Kerkùkte millis olanlardir.
Topyekun sava§ diyenler Alivi somùrgeci cehpe ilà Kurde topyekun sava§ açan Alivi milis orgùtlerdir.
Kurd Alivi deyildir.
Kendimiz kandirmayalim, bu sistem sadece ve sadece "Kürdler`e" karsi kuruldu.
Kurdin dù§manlari Kurd kimligini kabul etmeyen yobazlar ve solcu maceracilardir.
Topyekun katilam var diyip topyekun sava§ narasi atan korkaklar sava§ meydanina inmeyen ve Kurdin kazanimlarini i§galçilere sunan kirmizi kapli Tirk anayasasinin uygulayacilaridirlar.
Kaçarken gectigi yeri fetih ettigini sanan odlek hilebàzlar.
Sùrekli sava§.
Sùrekli devrim.
Sùrekli kayip.
Sùrekli kaçmak.
Sùrekli matem.
Kim bunlari soyleyenler?
Kurd olmayanlar.
Alivi yobazlar
koministler.
Fa§istler.
Bu a§ure çe§nilerinin hiç birini sava§ meydaninda gormek mùmkùn deyil.
Olùme zafer diyen Kurdin kizina ve ogluna dù§man ajanlardir.
§ahadet ve cennet diyip Nuri ilà Huri bileti satan pezevenklerdir.
Gelin birde biz Kurdler size cehhenem bileti verelim.
Oradaki ate§i sondùrme gorevi sizin olsun.
Haydi 120 Kg ate§ komutanlari.
Bir iki cehhenem bileti.
Kobani zaferi Kurdin diplomasi zaferi ve milli birligiydi.
PKK deki Alivi yobazlar kemalistler bunu hazm edemedi.
HDP nin 100 belediyesi ve 81 milletvekili Kurdistandaki halklarin kazanimiydi.
Kobanideki zafer Rojeva Kurdistandaki halklarin zaferiydi.
Kurd milletini dinamik ve temsili gùçlerini yenilgiye ugratanlarin dahada ileri giderek"Kurde kadin,koca,devl et lazim deyil" demesi Kurd milletini yer yùzùnden silmek demektir.
'sava§i ba§urè Kurdistana ta§ima karari Parti (PKK)kararidir" diyenlerin ba§urè Kurdistani ilhak ve i§gal etmeye için yeni Osmanlinin devletine Yeniceri Alivi askeri olanlardir.
Kurd milli hareketininde akli ve taktik siyaseti vardir.
ùstelik dùnyanin kabul ettigi siyasi akil.
Siz Kurd u Kurdistani yaziniz.
Gizli anayasa Kurde yaramaz.
Diyelimki Tirklerin bir gizli anayasasi var ve Taibi tasfiye etti.
Bence bu mùmkùn deyil.
Siyasi hareketler kendi ba§ari ve kendi ba§arisizliklar i ilà iktidar yada tasfiye olur.
Kiliçdaroglu kendi ulusal kimligine ixanet eden bir xaindir.
Haliyle onun tùm faliyetleri ba§arilari TC içindir.
Ben TC nin gizli bir anayasasi olduguna inanmiyorum.
Haliyle gizli devlet yoktur.
Her tùrlù zùlmù eyan u beyan bir somùrgeci devlet var.
Umudu gizli gùçe baglamaniz anlamsiz.
Geçen bir ahmak yobaz §aibeli adam TC yi gùney Kurdistani ilhak ve i§gal edilmesini savunacak kadar alçalmi§.
Kurd milletini dùnyayinin kabul edecegi legal hareketle doruga ula§mi§ti.
100 belediye ve 81 milletvekili kuzey Kurdistanin tùm nùfusù demekti.
Kurdin bu kazanimi ve milli gùçùnù heba edenler i§galçi devletin gizli gùçùydù.
Milli gùçùn dù§manlari §imdi seranser Kurdistanin i§galinden yana alçaklardir.
RSS beslemesi, bu iletideki yorumlar için